“İnsan sosyal bir varlıktır. Yaşamak için başka insanlara ihtiyaç duyar. “
Bu ihtiyaçların başında; “iletişim” ve “yardımlaşma” olduğunu kabul edebiliriz. Peki sizce, dijitalleşmenin bu denli hızlı ve kolay kabul görür olduğu bir yüzyılda, artık sosyalleşmek için fiziki bir insana ihtiyacımız var mı?
Şöyle düşünelim; en büyük ihtiyaçlarımızdan biri olan “sosyalleşmek” hareketi için diğer insanlara ne kadar ihtiyacımız var? Artık evde tek başımıza otururken bir telefon veya tablet diğer insanlarla gerek sesli gerek görüntülü etkileşimlere olanak tanımıyor mu? Oturduğumuz yerden dünyanın bir diğer ucundaki farklı dilden ve kültürden olan insanların hayatlarını takip etmiyor muyuz? Pijamalarımızı bile çıkarmadan 7/24 yatırım yapabiliyor ve dünyanın bir diğer ucundaki herhangi birine dakikalar içinde kripto transferi ile para göndermiyor muyuz? Online alışverişler, online toplantılar… Liste uzadıkça uzuyor.
İşte tüm bunları yapılabilir sağlayan internet dünyası, web 2.0 ile özellikle sosyal medya araçlarını hayatımıza sokarak; bizi, sadece bilgi alan kullanıcı konumundan çıkarıp aynı zaman da bilgi veren, yardımlaşan, tartışan ve üreten aktif kullanıcı yaptı.
Bana kalırsa “insan sosyal bir varlıktır, yaşamak için diğer insanlara ihtiyacı vardır.” tanımının “insan sosyal bir varlıktır, yaşamak için diğer insanlara ve internete ihtiyacı vardır.” olarak değişmesinin zamanı geldi de geçti bile.
Öyleki Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ne 6. Madde olarak; “Dijitalleşme ve İnternet Gereksinimi” eklenebilir.
Evet, dijitalleşen dünya ile birlikte yatırımlarımızın da şekli değişti. Geleneksel yapıda öne çıkan yatırım araçları artık yerini blokzincir ürünlerine bıraktı.
2021 yılında adını oldukça sık duyduğumuz ve neredeyse her 10 kişiden 5’inin bilgi sahibi olduğu 5’ininde de merak ettiği Metaverse, NFT’ler ve Web 3.0 ile bu değişim gelişerek devam edecek.
Web3’e giriş
Web3, uygulamaların ve web sitelerinin bilgileri çok daha insani bir şekilde işleyecekleri üçüncü nesil internettir.
Büyük veri, makine öğrenimi ve merkezi olmayan defterler gibi teknolojiler, Web3'ün gelişmesine izin verecektir. Web3, kripto teknolojisinin ve blok zincirin temel blokları olan merkezi olmayan protokoller aracılığıyla çalışmak anlamına geldiğinden, bu üç teknoloji arasında büyüyen bir ilişki olacaktır. Web3, büyük şirketler yerine insanların, kullanıcılarının eline daha fazla kontrol vermeyi amaçlamaktadır.
Web3'ün gerçekten işlevsel olması için üç ana özelliği elde etmesi gerekir:
Ademimerkeziyetçilik,
Ölçeklenebilirlik
Güvenlik
Metaverse dünyasına merhaba Facebook’un Ekim 2021'de Meta olarak adını değiştirmesinden buyana sık sık duyduğumuz Metaverse de neler olacak? Gerçekliğe yakın sanal evrende kullanıcılar gerçekçi avatarlarını özelleştirip diğer kullanıcılar ile tanışabilir, sanal öğeler oluşturabilir, sanal mülk sahibi olabilir, mal ve hizmet alışverişi yapabilir, çok sevdiği bir rock yıldızının konserine katılabilir… Yani insanlar sanal evrende geniş çaplı ve sınırsız sosyalleşmeye devam ediyor olacak. Metaverse gerçekleşirse Maslow’un piramitine dahi girebilir. Zuckerberg: “Masaüstünden web'e ve mobil ortama geçtik; metinden fotoğrafa ve videoya. Ancak bu, yolun sonu değil. Bir sonraki platform daha da sürükleyici olacak, sadece ona bakmakla kalmayıp deneyimin içinde olduğunuz, bedenlenmiş bir internet. Buna meta veri deposu diyoruz ve ürettiğimiz her ürüne dokunacak.” diye yazıyor çalışanlarına yakın zamanda yazdığı bir mektupta. Uygulamada, bir kullanıcı sanal alanın sığabileceği kadar çok kişinin deneyimleyebileceği devasa bir sanal alışveriş merkezine girebildiği, benzersiz bir dijital öğe satın aldığı ve ardından aynı dijital ürünü birkaç hafta sonra içeride satabildiği zaman metaverse var olacaktır. Tamamen farklı bir sanal dünya ya da belki Twitter, eBay veya OpenSea'de. O halde soru şu ki, çeşitli protometaverse'lerden büyük metaverse'e geçmemiz ne kadar sürer? Mark Zuckerberg, on yılın sonunda olacağına inanıyor. Web3 ve Metaverse Birlikte Nasıl Çalışır? Web3 ve Metaverse'in birlikte çalışabilirliği, kullanıcıların sanal gerçeklik teknolojisi aracılığıyla birbirleriyle etkileşime girdiği NFT'lerin tanıtılmasıyla görülebilir; Web3 ise ticaret ve iletişimi kolaylaştırmaya yardımcı olur. Web3, merkezi olmayan bir platformdaki bir uygulamalar topluluğu olduğundan, uygulamaların meta veri deposu kavramıyla birbirine bağlanması yoluyla birlikte çalışabilirlik sağlanabilir. Kendi sanal ortamı olan Decentraland gibi projeler, ekonomisi Ethereum‘un blok zincirinde çalıştığından bu prensip üzerinde çalışıyor. The New York Times 2021 yılında, Decentraland pazarı, şimdiden gerçek dünya komisyoncularının sanal gayrimenkul paketleri satın aldığını duyurduğunu yazmıştı. Gelecekte bu evrende yerini ayırtmak isteyenler Meta coinlere ve Web3 coinlere oldukça ilgi duyuyor. Peki siz geleceğin neresindesiniz?
Comentarios